Bugün İstanbul içinde uzun bir yolculuk yaptım. Yolun uzunluğundan dolayı bıkkınlık gelse de önce akşamüstü etrafı saran iğde kokularıyla mest oldum. Yeni bir canlılık geldi. Sonrasında metroda fesleğen kokularıyla canlandım. Birisi evine fesleğen götürüyordu. Son olarak da belli belirsiz duyulan hanımeli kokularıyla eve girip geceyi nihayete erdirdim. Yorgun da olsam bu kokuları kaydetmeden yatmak istemedim. hanımelinin ayrı bir yeri var. Köşeyi dönmeden belli belirsiz bir kokuyla etrafa dikkatli bakmaya başlarsın ve sonrasında kokunun kaynağı ile karşılaşırsın.
Kokular demişken yıllar önce Side'de bir yaz akşamında çevreden gelen sermest edici kokunun kaynağını araştırdığım gün geldi aklıma. O akşam yaseminlerin kokusunu yakından tanımıştım. Yaz günlerine kokularıyla anlam katan ağaçlardan bir tanesi de manolyadır. Manolyanın mahmur kokusuyla yaz günlerine ayrı bir rehavet karışır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder