Latmos Gölü kıyısındaki Heraklia Antik Kentinde en son uğradığım yer olan Athena Tapınağının kalıntılarıyla bu yazıya başlamak istiyorum.
Pansiyonlardan
bir tanesine uğrayıp fiyat aldım. Alternatif turizm konusunda kendilerini çok
geliştirmişler. Almanca ve İngilizce kataloglarını gösterdi. Bir hafta süren trekking gezileri yapılıyormuş. Likya yolu gibi Karia yolu da oluşuyor yavaş yavaş. Agora pansiyonun oda fiyatı gecelik 100 Euroydu ama pansiyon da gerçekten çok güzeldi. İleride bir gece kalmak ve trekking yapmak istiyorum. Mehtaplı bir gecede ben uyurken Selene'nin gelip yanağımdan öpmesi hayaliyle Latmos eteklerinde bir gece kalmak isterdim.
Heraklia
kenti ile Kapıkırı köyü iç içe girmişlerdi. Köyün okulunun yanında Athena
tapınağı ve agora vardı. Köyün duvarlarında eski mermer bloklar gördüm. Büyük
Menderes'in gücüne şahit oldum. Eskiden Heraklia deniz kenarındaymış. Büyük
Menderes'in taşıdığı alüvyonlarla Söke ovası oluşurken, Heraklia'nın bulunduğu
körfezde Bafa Gölü oluşmuş. Tiyatro tabelasını takip ederken Efes gibi Aspendos
gibi büyük bir tiyatro görmeyi bekliyordum. Tiyatronun ortasına geldiğim halde
fark edemedim. Köylülere sordum. Merdivenler otların arasında kalmış ve küçük
bir tiyatroymuş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder