28 Mayıs 2015 Perşembe
Aydaki Kadın
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın vefatından sonra müsveddeleri arasında bulunan bu roman, bir puzzle gibi birleştirilerek tekrar kurgulanmıştı. Bir yerde şöyle bir cümle okumuştum. Huzur bir rüyanın romanıysa Aydaki Kadın bir rüyadan uyanmanın romanıdır. Huzur'da Mümtaz ile Nuran'ın aşkına sahne olan İstanbul, Aydaki Kadın'da yıllar sonra aşık olduğu kadını gören bir adamın hayatına eşlik ediyor. Tanpınar'ın bu romanında bazı bölümlerdeki tasvirlerin ve tahlillerin olgunluğundan eğer bitebilseydi bu eserin Tanpınar'ın da dediği gibi hayatının başyapıtı olacağı anlaşılıyor. Kader bizi bu eserin bitmiş halini görme lütfundan mahrum eylemiş.
Kitabı okumaya başladıktan haftalar sonra bitirdiğimde gönlümde derin bir boşluk hissettim. Rüya bitmiş ve artık uyanma zamanı gelmişti.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder